Dekorasyonda yaratıcılığın sınırlarını zorlayan designerların şaheserleri desem yanlış olmaz sanırım. El şeklindeki kapı kolu, ağaç şeklinde design edilmiş sandalye, kadeh koyma yeri olan tabaklar, ışıklı kapı kolu ki benim en çok beğendiğim parça, göz yumurta şeklinde paspas... oldukça orjinaller ne dersiniz? :)
30 Kasım 2007 Cuma
23 Kasım 2007 Cuma
20 Kasım 2007 Salı
Edi'den Yeni Headerlar :)
Çooooooook teşekkür ederim canım benim.
Eda'nın adresi www.edasuner.com gezmeyenler bilmeyenler mutlaka uğramalı.
7 Kasım 2007 Çarşamba
Lancome Fatale
Benim için makyajın olmazsa olmazı maskaralardır. Uzun yıllar bir çok markanın maskaralarını kullandım. En son bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine Lancome Fatale aldım. İlk gördüğümde nasıl süreceğimi pek kestiremedim ama birkaç kullanıştan sonra elim alıştı. Bugüne kadar kullandığım en iyi maskara herkese tavsiye ederim. Türkiye'de biraz pahalı. Ben bir arkadaşım aracılığıyla yurt dışından getirttim. Kirpik kıvırıcıya bile ihtiyaç kalmıyor. Tek sürüşte ideal görüntüyü elde ediyorsunuz.
BRIT SHEER
Ferah meyvemsi
ÜST NOTALAR
Ananas yaprakları, mandalina, üzüm, litchi, yuzu
ORTA NOTALAR
Pembe peony, Şeftali çiçeği, Nashi
ALT NOTALAR
Beyaz misk, Sarı ağaç
KİŞİLİĞİ
Her mevsim bahar hissi uyandıran ferah,canlı ve yumuşak bir parfümdür.
2 Kasım 2007 Cuma
1 Kasım 2007 Perşembe
BIRAKIN BARDAĞI
Eminim bir çoğunuzun bildiği bir yazıdır. Ben çok beğeniyor ve çok doğru buluyorum. Sorunları düşünmenin sıkıntı yaratmaktan başka birşeye yaramadığını iyi biliyorum.
Profesör elinde içi dolu bir bardak tutarak dersine başladı
Herkesin göreceği bir şekilde tutuyordu ve ardından sordu :
“Bu bardağın ağırlığı sizce ne kadardır?”
'50gm!' .... '100gm!' .....'125gm'
..diye öğrenceiler yanıtladı
“Bardağı tartmadıkça gerçekten ben de bilemem,” dedi profesör, “ama, benim sorum şu ki :
Bu bardağı böyle birkaç dakikalığına tutsaydım ne olurdu?”
‘Hiçbirşey' …..diye yanıtladı öğrenciler
Tamam peki 1 saat boyunca tutsaydım ne olurdu?' diye sordu profesör bu kez…
Kolunuz ağrımaya başlardı efendim' diye öğrencilerden biri yanıtladı
“Haklısın, peki şimdi ben 1 gün boyunca tutsam ne olurdu?”
“Kolunuz iyice ağrır, kas spazmı & batar vs gibi sorunlar yaşardınız ve hastaneye gitmek zorunda kalırdınız!”
….. tüm öğrenciler çeşitli yorumlar yaptı ve gülüştüler
“Çok iyi.
Peki tüm bu sorunlar olurken bardağın ağırlığında bir değişme olur muydu?”
Diye sordu profesör.
‘Hayır‘…. Diye yanıtladı herkes
“Peki o zaman kolun ağrımasına ve kas spazmına neden olan neydi?”
Öğrenciler bulmaca çözermişçesine düşünmeye başladılar.
“Acıdan ve ağrıdan kurtulmak için ne yapmam gerekir bu durumda?”diye tekrar profesör sorar
“Bardağı bırakın düşsün!” diye öğrencilerden biri yanıt verir
“Kesinlikle!” der profesör.
Hayatın problemleri de böyle birşeydir.
Onları kafanda birkaç dakika tutarsın & Bir sorun yokmuş gibi görünür.
Uzun bir süre düşünürsün & Başınız ağrımaya başlar
Daha uzun düşünün & Artık seni bitirmeye ve hiçbir şey yapamamana neden olur.
Hayatınızdaki mücadeleleri ve problemleri düşünmek önemlidir,
Fakat DAHA ÖNEMLİSİ onları her günün sonunda, uyumadan önce yere bırakmaktır (bardak gibi).
Bu şekilde strese girmez, ve her gün taze bir beyin ile uyanır ve her konuyla ve yolunuza çıkan her mücadele ile başa çıkabilecek güçte olursunuz!
Bu yüzden bugün ofisten ayrıldığınızda,
Sevdiklerinize şunu hatırlatın :,
“Bardağı yere bırakın bugün!”